08 Temmuz 2025

“Bahse girme gerekseydi, tek kırılamayan zincir, çocuk sahibi olmaktan korkuyordu. Bir çocuktan bir aşıktan kurtulur gibi sıyrılınmaz. Ve her gün size bunu anımsatır.”

19 Haziran 2025

Dünyada o kadar çok ses var ki kendi sesimizi kaybettik; artık duymaz hale geldik. Ve en kötüsü de, bu durumun farkında olmayışımız. Her yeni güne uyandığımızda zamanı yenmeye çalışıyoruz. Gün boyunca bir şeylere yetişmeye, gecikmemeye, zamanı kontrol etmeye uğraşıyoruz. Ama sonunda kenara çekilip durup baktığımızda, zamana kaybeden hep biz olmuşuz. Hem kendi sesimizi yitirmişiz hem de zamanı yakalayamamışız. En sessiz çığlık belki de budur: kendimize yabancılaşmak, uzaklaşmak ve bunu fark edememek.

12 Haziran 2025

Ait olmadığın, ancak içsel olarak kısa süreli bir huzur bulduğun bir coğrafyaya gerçekten ait olup olmadığını insan nasıl anlar? Yoksa komşunun çimeni bize her zaman, kaçmaya çalıştığımız yerden daha mı yeşil görünür?

04 Haziran 2025

İnsan değişir, dönüşür. Bazen fark etmeden, bazen sarsılarak. 
Her şeyden emin olsaydık, öğrenemezdik.
Belirsizlikler büyütür bizi, kayboldukça kendimize yaklaşırız. "Çünkü insan, keşfedilmemiş tek adadır." Dışarıdan bakıldığında basit görünür ama içinde ormanlar, derin mağaralar, saklı kıyılar vardır. Kendine çıktığın yolculuk, en uzun olanıdır. Ve her adımda biraz daha kendine benzersin.

03 Haziran 2025

Bir cezaevinde, bir mapushane avlusunda / güneşli bir günde başını göğe kaldırmak / cellatları ürkütmelidir.

02 Haziran 2025

…Ve belki de en önemlisi: büyümek, olanı olduğu gibi kabul edebilmek; hayatın akışına direnmeden, onunla birlikte akmayı öğrenmektir. Geçmişi değiştirme çabasından vazgeçip, şimdiye kök salmak ve geleceğe karşı yumuşak bir cesaretle durabilmektir.

Fakat insanın varoluşunu asıl derinleştiren şey, yanında yürüyen bir başka bilinçtir. Yanımda yaşadığım insanın kalbime dokunuşu, yalnızca bir eşlik değil; bir aynalanmadır. Onunla birlikte büyümek, aynı zaman çizgisinde olgunlaşmak; zamana birlikte meydan okuyabilmektir.

Hayatı birlikte düşünmek, birlikte hissetmek, dünyayı iki ayrı bedende ama tek bir yürekle algılayabilmektir. Kimi zaman bir bakış, kimi zaman bir dokunuşla dile gelmeyen şeyleri anlamak... Bu, sadece paylaşmak değil; birlikte var olmaktır.

O yüzden geçmişe değil, şimdiye bakmayı seçiyorum.

Çünkü gerçek zaman, birlikte hissedilen andır.

Ve insan, en çok yanında gerçekten "olan"la tamamlanır. 

40'a Dair.

09 Mayıs 2025

Belki de en büyük yanılgımız, birbirimizi dinlediğimizi sanmak. Oysa çoğu zaman sadece kendi cevabımızı hazırlarken susuyoruz. Dinlemediğimiz için anlamıyoruz; anlamadığımız için de hep yanlış yerde arıyoruz doğruları.

02 Mayıs 2025

Hayatta bazen neyi nasıl dengeye oturtmamız gerektiğini bulmak gerçekten zor olabiliyor. Hangi duyguyu ne kadar yaşayacağız, hangi kararı ne zaman vereceğiz, neyin peşinden gideceğiz… Bütün bu sorular bazen insanı içinden çıkılması güç bir denklem gibi sarıyor. Hele ki yalnızsan, bu denge işi bir noktadan sonra bir tür akrobasiye dönüşebiliyor.
Ama sonra bir sabah, her şeye birlikte gülebildiğin, hayatın cilveleriyle birlikte dalga geçebildiğin biriyle uyanıyorsun. Uyandığında göz göze geldiğinizde, hiçbir şey söylemeden anlaştığınız birinin varlığıyla güne başlıyorsun. İşte o zaman fark ediyorsun ki bu hayata 1-0 değil, belki de birkaç gol farkla önde başlamışsın.
Bunun kıymetini bilmek, herhangi bir maddi ölçüyle ifade edilemeyecek kadar özel bir şey. Çünkü bazı insanlar sadece hayatına girmez; huzur getirir. Kahkahalarında, sessizliğinde, hatta sadece varlıklarında bile bir denge saklıdır. Onlar yanındaysa dünya biraz daha az karmaşık, sabahlar biraz daha anlamlıdır.
Ve böyle birini bulduysan hayatında, bazen evrene küçük bir teşekkür yollamayı da unutmamalı. Hani şöyle sessizce:
"Eyvallah evren… Bu sefer güzel denk geldi."

20 Nisan 2025

Geçmişin sıcaklığına duyulan özlem, bugünün soğuk yüzüne tutunamamak… Alışamamak sadece zamana değil; dayatılan değerlere, hızla değişen anlamlara da. Bir şarkının mırıldandığı çocukluk anısı, bir sokak lezzetinin taşıdığı mahalle kokusu… Bunlar artık birer sığınak gibi: basit, ama derin.
Bazı coğrafyalar için dünya sadece zor değil, aynı zamanda unutkan. En temel hakların bile tesadüflere emanet olduğu bir yer burası. Günlük hayatın bile sürekli yeniden inşa edilmesi gereken bir mücadeleye dönüştüğü, dengeden çok belirsizliğin sabit olduğu topraklar…
Peki bu girdaptan nasıl çıkarız?

18 Mart 2025

Bu dünya, hiçbir sabahın aynı uyanışla gelmediği bir yer artık…
İnsan, tutunduğu dalın kırılacağını bile bile rüzgâra güvenmek zorunda.