05 Ekim 2014

Aşkın Dokunulmazlığı

İnsan âşık olduğunda hayatı değişir. Zaman sonsuz bir an'a bölünür. Dünya yörüngesinden çıkar. Tabiatın gergefi çiçeklerle bezenir.
Tesadüfler domino taşları gibi art arda dizilir. Devrilmesi için bir bakış, bir öpücük yeterlidir.
İşte bu yüzden her âşık Tanrı'ya müteşekkirdir.
İnsan âşık olduğunda şehir değişir. Aklı kalbine yenilir, mutluluk kederi öldürür, sevgi var olmayan bir ülkeden çıka gelir.
Çirkin kaldırımlar yağmurla ıslanmıştır, balık pulları gibi parlar. Binalar, gökdelenler kötü birer hatıra gibi silinir.
Yollar nehirlere, üst geçitler taş köprülere, viyadükler kırlara dönüşür. Yorgun insanlar gülmeyi öğrenir. Günaydın güzel sözcüktür. Sık söylenir. İşte bu yüzden her aşık devrime biraz müteşekkirdir. 
İnsan aşık olduğunda varlığı değişir. Renklerin sesini duyar, sözcükleri görür, notaların tatlarını alır. Elini toprağa sürse rengârenk çiçekler açar. Göğe baksa birkaç yıldız yanı başına düşer. Sadece âşıkların görebileceği bir haleyle sarıp sarmalanır. Kötü sözler, kıskanç bakışlar yara açacak dokunuşlar değmez aşığa. Ne geçim kaygısı ne işsizlik, ne de hayal kırıklığı.
Hiçbiri geçemez o çemberden. Nerede olursa olsun, uzun bir yolda yürür gibidir mutlulukla, işte bu yüzden her âşık biraz dokunulmazdır.

03 Ekim 2014

Çırpınıp da şan ovaya çıkınca
Eğlen şan ovada kal acem kızı

01 Ekim 2014

Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor! yalnızca, yaşama azmimiz bir parça eksiliyor; başka bir şey olmuyor… bir defa daha ayağa kalkana kadar, eskisi gibi gülmeye başlayana kadar, günlük işlerin hengamesine tekrar dönene kadar, bir vakit bocalıyoruz. sonra yara izi gibi bir şey kalıyor… zamanla kabuk bağlıyor. elin hep oraya gidiyor; kaşıyorsun… insanın, diliyle eksik dişini yoklamasına benziyor. sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun. hepsi yalan tabii… inanma! ben daha çok gencim.

28 Eylül 2014

Selamlar olsun
Şerefine kalksın bütün kadehler
Selamlar olsun
Çok yaşasın yaşasın yaşasın
Hep yenilenenler

27 Eylül 2014

Uçurtmamın ipini avuçlarının arasından bıraktığında, 
Bulutlara doğru ağır ağır giden boşlukta ben olduğumu gördüm,
Üstelik yaşım hala 19..
“Söyledim miydi sana
Bir düş olduğunu onun, ödünç aldığım
İki beklenti arasında bir düş
Onunla en yakınken uzanıyorum senin yanına
Onunla iç içeyken sarılıyorum sana
Çekilince ondan özlüyorum seni
Çünkü sen
Sen benim sevmemin başlangıcısın olsa olsa.”

Edip Cansever

25 Eylül 2014

Bir Garip Neşet'im

Gözyaşı seldi dediler
Ölürken güldü dediler
Haberi geldi dediler
Neşet'im öldü dediler
Vay  dünya vay

Seni bilmeyen nesle de, yare de aşina değiliz büyük üstad.

24 Eylül 2014

Sen aydınlatırsın geceyi

Yarayla alay eder yaralanmamış olan. 
Bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederlerden. 
Sen çok daha parlaksın çünkü… 
Sen tüm göklerdeki yıldızların ilki, 
Sen aydınlatırsın geceyi


Boşversene biz aşık olmayalım birbirimize. Konserlere gidelim, maça gidip küfür edelim, uçurtma uçuralım, kumsalda uzanıp deli gibi içelim, gece yıldızlara bakabiliriz, bisikletle gezerken yağmur yağsın sırılsıklam olalım... Benimle kek yap, balık tutalım sonra tekrar denize atalım boşver aşık olmayalım biz... Aşk korkutucu... Beraber eğlenelim en iyisi... Ama hep benimle uyu...

Can yücel