düş kuramıyordu analar; ölümün dehşetinden...
yıkanmaktan eskimişti anaların gözleri...
birbirlerini acılarından tanıyorlardı...
anaydılar...
çocuklarının ilk evleri onlardı...
-ah yavrum ah!
önce sen taşındın benden
sonra da ben kendimden
ben, bende değilim
ben, sendeyim kızım...
*anaların bir damla gözyaşında
bir şehir bütün kirlerini yıkardı...
ve en çok analar dövülürdü
boran fırtınasında; çocukları dövünürken...
kızım, yavrum
göğsüm yanıyor...
gözlerin tanımaz beni..
15 Şubat 2015
02 Şubat 2015
31 Ocak 2015
"unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş. ben unutmak istiyom la. her gün ne zaman unutcam diye soruyom kendime, her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben, daha net. unutamıyom ben."
28 Ocak 2015
Ölümüm
O sabah alnımda iki ter damlası konuşacak
Yorgun olarak öldüğüme dair
Benim Yeni Sabah’ı bir başkasına verecek gazeteci Yusuf
İskele kahvesinde çayım soğuyacak
İlk vapur yolcuları arasında olmadığımın farkında bile olmayacaklar
Lâz müezzin hakkımda salâ verecek
İmam bildiğini okuyacak
Bozuk düzen makamından
Hiç Çamlıca kuşbaşı kar yağarken ölünür mü diyen
Yarıdan fazlası abdestsiz cemaatim olacak
Ve hepsi de
İyi biliriz diye yalan söyleyecekler
Ertesi sabah Cumhuriyet’te sülâlem sayılacak
Müessif bir irtihal denmeyecek
Ve nihayet
Başı boş hayatım gibi
Başı boş mezarım da taşsız kalacak
Orhan Veli
Yorgun olarak öldüğüme dair
Benim Yeni Sabah’ı bir başkasına verecek gazeteci Yusuf
İskele kahvesinde çayım soğuyacak
İlk vapur yolcuları arasında olmadığımın farkında bile olmayacaklar
Lâz müezzin hakkımda salâ verecek
İmam bildiğini okuyacak
Bozuk düzen makamından
Hiç Çamlıca kuşbaşı kar yağarken ölünür mü diyen
Yarıdan fazlası abdestsiz cemaatim olacak
Ve hepsi de
İyi biliriz diye yalan söyleyecekler
Ertesi sabah Cumhuriyet’te sülâlem sayılacak
Müessif bir irtihal denmeyecek
Ve nihayet
Başı boş hayatım gibi
Başı boş mezarım da taşsız kalacak
Orhan Veli
22 Ocak 2015
21 Ocak 2015
Ağrı
bağırdım sokaklarına kartondan postlar sermiş ayyaşlara
bana kerametinizi gösterin
kerametenizi gösterin bana!
bir dikişte içtim bir şişe geceni
yıldız komasına girmek istiyordum,
istiyordum dolunay çarpsındı beni
kurt adamlarım serbest kalsındı icabında
kimin fazladan puştluğu varsa bir sigara sarsındı bana
kin kusulsundu, öç alınsın
icabında modern kadındım, ne zaman şişmanlasa ruhum
hemen yarın yeni bir intihara başladım.
ben fazla yemesem diyorum baylar yani
bu kadar hınç bana fazla.
icabında bir allah bir allah daha
çok tanrılı bir din ederdi
bırak müridin olayım istanbul
bana kerametinizi gösterin
kerametenizi gösterin bana!
bir dikişte içtim bir şişe geceni
yıldız komasına girmek istiyordum,
istiyordum dolunay çarpsındı beni
kurt adamlarım serbest kalsındı icabında
kimin fazladan puştluğu varsa bir sigara sarsındı bana
kin kusulsundu, öç alınsın
icabında modern kadındım, ne zaman şişmanlasa ruhum
hemen yarın yeni bir intihara başladım.
ben fazla yemesem diyorum baylar yani
bu kadar hınç bana fazla.
icabında bir allah bir allah daha
çok tanrılı bir din ederdi
bırak müridin olayım istanbul
18 Ocak 2015
"O öldü. Onlar öldü.
Bileylendi yürekler.
Saçım uzadı,
Altıncı hissim oldu yağmur.
Uzakta, yangınlarda
Külü savruldu çığlıkların.
Gündüz koptu dalından.
Tutsak, ham bir yaşam oturdu boğazıma.
Saçım uzadı,
Tüm göçmenlerin yakasına
Hüzün iliştirildi.
O öldü. Onlar öldü.
Büyüdü kalabalıklar,
Büyüdü sesler.
Korteje katıldı
Sokaktan gözü yaşlı kediler!.."
Aralık 1996 Cihangir
Bu ülke de aydın olmak; ölmektir, işkence görmektir, sürgüne gitmektir, tutsak kalmaktır, yasaklanmaktır.
Unutmayacağız, unutturmayacağız kırılmaz kalemlerinizi.
Bileylendi yürekler.
Saçım uzadı,
Altıncı hissim oldu yağmur.
Uzakta, yangınlarda
Külü savruldu çığlıkların.
Gündüz koptu dalından.
Tutsak, ham bir yaşam oturdu boğazıma.
Saçım uzadı,
Tüm göçmenlerin yakasına
Hüzün iliştirildi.
O öldü. Onlar öldü.
Büyüdü kalabalıklar,
Büyüdü sesler.
Korteje katıldı
Sokaktan gözü yaşlı kediler!.."
Aralık 1996 Cihangir
Bu ülke de aydın olmak; ölmektir, işkence görmektir, sürgüne gitmektir, tutsak kalmaktır, yasaklanmaktır.
Unutmayacağız, unutturmayacağız kırılmaz kalemlerinizi.
Uğur Mumcu Hrant Dink
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)