07 Temmuz 2015
Yüzyüzeyken Konuşuruz
Kavgalarımıza, endişelerimize, tüm beklentilerimize ara verme zamanı!
Derin bir nefes alıp, bileklerimiz ağrıyana kadar koşalım, en uzağa..
Sonrası mı?
E Seni Seviyorum :)
05 Temmuz 2015
Yalnızlık Vol.2
Ben aslında hayatım boyunca hep yalnızdım, herkes kadar yalnızdım, yada herkesten biraz daha fazla yalnızlık, hayatım boyunca nereye gitsem peşimi hiç bırakmadı..
Her yerde.. evde, sokakta, arabada, Erdal Abinin bakkalında bile, kaldırım ve dükkanlarda.. her yerde
Kaçış yok..
Her yerde.. evde, sokakta, arabada, Erdal Abinin bakkalında bile, kaldırım ve dükkanlarda.. her yerde
Kaçış yok..
Her insanın, korkularıyla, acılarıyla, tüm geçmişiyle ve gerçeklerle yüzleşmesi gerekir. Bunu ne kadar geç yaparsa, kendisindeki değişimi de o kadar geç fark eder. Acıyı ve üzüntüyü paylaşmak daha da yakınlaştırır insanları. Yüz yüze konuşamadıkları şeyler olsa da birbirleri için ne kadar önemli olduklarını bilirler her zaman. Ne istediğini bilen biri daha hızlı yol alır. Daha çabuk çıkar düştüğü kuyudan. Ne olursa olsun yalnız olmadığını bilmek ister insan. Üzerinde durduğu ayakları ne kadar güçlü olursa olsun, birinin elinden tutmasını ister. Kendisiyle yüzleştikten sonra bile hayatında hiçbir şey değişmez bazısının. Onların hayatında değişime yer yoktur. Her şey olduğu gibi kalsın isterler. Kiminin de kendisiyle yüzleşmeye hiç mi hiç ihtiyacı yoktur. Birine tüm geçmişini anlatmak, ona seni seviyorum demekten daha zordur aslında. Bazıları işte bunu yapar. Sevdiğini söyleyemez belki ama alır tüm geçmişini avcuna bırakır. Bazen de bir yüzleşme hiç de iyi bir sonuç vermez. Ve ne olursa olsun insan yüzleşmeli kendisiyle. Hatalarını görebilmeli. Yaptığı her hatadan ders çıkarabilmeli. Çünkü hata insanlar içindir.
02 Temmuz 2015
Ankara'da Bir Sabah
Böylesine koyu gri bir şehri, gözlerinin mavisiyle renklendirdiğinin farkında olmayışın kadar tutulmuştum sana..
ve Yağmur inceden yağmaya başladı, ahmak ıslatan cinsten.
ve Yağmur inceden yağmaya başladı, ahmak ıslatan cinsten.
Sivas'ı unutmak mı?
Sivas'ı unutmak mı? Kimi unutmak mesela? Muhlis Akarsu'yu, Menekşe'yi, Edibe'yi mi unutayım? Neyi unutmak mesela? Otelin önündeki binlerce ağzı salyalı yobazı mı unutayım? Kırılan camlardan dışarı uçuşan perdeler ile tutuşan canları mı unutayım? Teşhiş etmek için yanmış vücutlara baktığımızı mı unutayım? İlaçlanmadan gavur ölüsü gibi battaniyelere sarılan şehitlerin, vücutlarından battaniyeleri ayırmak için çığlık atan aileleri mi unutayım? Mahkeme salonlarında hakaretlerin havaya uçuştuğu duruşmaları, önce avukatlıklarını sonra mecliste vekil, bakanlık yapan zatları mı unutayım? Acılarımıza "Hayırlı Olsun" diyenleri, Sivas'ı sadece işi geldiğinde konuşan çıkarcıları mı unutayım?
01 Temmuz 2015
30 Haziran 2015
gidenler bizden hep bir parça götürürler
o parçanın yerinde de derin izler kalır
herkesin bir yara izi vardır
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
herkesin bir yara izi vardır
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar...
o parçanın yerinde de derin izler kalır
herkesin bir yara izi vardır
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
herkesin bir yara izi vardır
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar...
27 Haziran 2015
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)