10 Temmuz 2020
03 Temmuz 2020
Elimde kazma kürek; yıllar yılı toprağı kazdım, eledim, savurdum bir yana… Kazdığım toprakta geçmişin izini aradım. Bu yıkıntılar altında saklı kalan evvellerin gizini, kalıntısını, hatırasını zamanın… Bulabildiğim ne? Ulaşamadığım ne? Artık ayırt edemez oldum, derken, dönüp ardıma baktım. O an güneş yüzüme gülümsedi. Peşim sıra serip yaydığım toprak, bitek bir tarlaya dönmüştü..
02 Temmuz 2020
30 Haziran 2020
Endişelerimiz, kaygılarımız, aldığımız kilolar, daha da beyazlayan saçlarımız derken zaman su gibi akıp gidiyor. Elimizde avucumuzda şu sıralar görünmeyen bir virüsten başka bir şey kalmadı. İnsanlık artık geleceğini değil günlük hayatını kurtarmanın telaşesi içinde kısır bir döngüde kayboluyor. En çokta duygusal olanlarımız bu girdapta dibi zorluyor. "Kötü günleri geride bıraktık, sırada daha kötü günler bizleri bekliyor."
03 Haziran 2020
02 Haziran 2020
Her nefes alamadığım da yalnızlık ve ölümü daha çok hissediyorum. Ölüm bazen ürpertici gelebiliyor. Nefesine nefes olan bir yoldaşın var ise biraz daha cesaretleniyorsun. Bu yüzden bazı yollar yalnız yürünmüyor. En azından yalnız eskimemek, eskitmemek gerekmiş.
Zamanın akıp gittiği ahir ömürden tam on iki bin yedi yüz yetmiş beş gün geçmiş. Varsa bir ödül alabilirim.
31 Mayıs 2020
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)