Sonuçta bu dünyadan geçip giderken geride sadece şu kalır:
Toprağa bir ağaç mı diktin, yoksa oradan ağaç mı söktün? Hak mı yedin, hak mı dağıttın? Gönül mü kurdun, gönüller mi yıktın? Hayat bu kadar sade ve basittir…”
"bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz. yüz Türkiye olsa elinizden de gelse yüzünü de zincire vurur yüz kere satarsınız. milletimin en talihsiz gecesi, ana rahmine düştüğünüz gecedir."
03 Ağustos 2021
Gecenin gölgesi düşerken Ayıplarımızın üstüne Kızıl diller yalarken Gökyüzünü Ölü bedenler çöküyor Suyun dibine Ağır ağır Bir matem raksında sallanarak Ve kendini kurban etmeye çıkmış Anaların duaları Göğe çarpıp dönüyor birer birer Göğün akkor kafesine Gecenin gölgesi düşerken Üstümüze Kararıyor genç ölülerin Ak dişleri Yüzüm yanıyor Yanıyor yüzüm Bu yangın, bu utanç Bu hüzün Bitmeyecek mi ey tanrım Ses ver ey kadir-i mutlak Ve tanrı susuyor Yer gök susuyor Ayı ikiye bölen bulut Beni de kesiyor o zaman Sıkıyorum dişlerimi Çakmak taşları çatlıyor Utancından Benim acım diyor Gülten Akın Benim acım Acıların beyidir İnsaf et beyim İçtiği kan olmuş beyim Ne deyim artık sana ne deyim Deniz bağırıyor: Boğuluyorum Orman haykırıyor: Yakılıyorum Ağaç çığlık çığlığa: Sökülüyorum Değil mi ki Karar verilmiş Dar-ül harp harap olacak Ölüm fermanı boynuna asılacak Ey mahşeri yığın, Ey aklını çorbasına katık eden Güruh-u mutade Durgun, kıpırtısız, Asırlardır duyarsız Kestin mümkünümü çarelerimi Onulmaz kıldın yarelerimi O yaşlı adam Hani o ağlayan Süt neyse Kaymak da o olur Diyeni unutma Kirli süt Kirli kaymak Behey ahir zaman Ebreheleri Behey Haccac-ı zalimler Hangi kitapta yazar Bu kadar cana kıymak Nemrut gibi zalim n’oldu Bir sinek girdi kulağına Bir küçük sinek Parçaladı kafasını kayalarda Can cekişerek Evet İşte bu bir ibret Biliriz ve tekrar ederiz ki Her Musa’nın bir firavunu varsa Her firavunun da Bir Musa’sı var elbet Bir yanda perde-i zulmet Bir yanda perde-i cinnet Elveda diyor Elveda diyor memleket Kara çarşaflar çektiniz Ufkumuza Gün ışığı vurmaz oldu alnımıza Bir taun Bir lanet Bir afattır üstümüze gelen O dedi ki: Yurdumuza çöktüler Çökertmeyi yaktılar Yürekler kan ağlarken Seyrimize baktılar Ben dedim ki: Göğsümün üstünde Bir değirmen taşı Taşı taşı taşı Nereye kadar Taşı da taşı Taşı da taşı
25 Temmuz 2021
Belki de en ufak şeye bile anlam yüklemememiz gerek. Belki de evrenin bize aslında ne istediğimizi söylemesine ihtiyacımız yok. Belki de içten içe, bunu zaten biliyoruz.
12 Temmuz 2021
Hassas bir kalbe sahipseniz eğer incinmeye mahkumsunuzdur. Her incindiğiniz de ise ördüğünüz duvarları biraz daha yükseltmek zorunda kalırsınız.
07 Temmuz 2021
Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan… Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan… Ne görebiliyorsun, ne duyabiliyorsun.
05 Temmuz 2021
"Yaşanmamış yaşamlar, dünyadaki bütün savaşların ve kötülüklerin temelidir"
İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı...
11 Haziran 2021
Acılarımızdan bir yaz kurduk onarıyoruz Belki bir hazırlık bu başka yazlara Yakın yazlara, uzak yazlara Çünkü her şey eskiye kaldı, anılar bile Her şey, ama her şey eskiye kaldı Vakit yok bir daha yemyeşil eylül tramvaylarına
Veda bir başlayıştır. O sadece biten bir yolculuğun son durağını göstermez, onun asıl işaret ettiği yer, yeni bir maceranın, bir başlangıcın yoludur.